Komşu Kapsı

 
Dünya Gazetesi 22 Haziran 2002
UZMAN GÖZÜYLE / Nejat KOÇER
 

Geçtiğimiz günlerde Suriye'deydik.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, çeşitli bölge illerinden oda başkanları ve işadamlarının oluşturduğu 170 kişilik bir kafile ile Suriye'nin ikinci büyük kenti Halep'e çıkarma yaptık.

Fıstıklı lokumlarını yiyip tatlı konuştuk. Acı kahvelerini içip, güzel dostluklar kurduk.Seyahat nedenimiz, Halep'te bu yıl ilki düzenlenen Halep Türk İhraç Ürünleri Fuarı'ydı. Gaziantepliler'in ağırlıkta olduğu 98 Türk firması, yeniden canlanan bu pazarda yer bulabilmek için ürünlerini sergiledi 4 gün boyunca.

Suriye, Türkiye'nin en uzun kara sınırına sahip olduğu ülke. Hafız Esad'ın ölümüyle iş başına geçen oğlu Beşar Esad, Suriye'de yeni bir dönem başlattı. Oğul Esad'la birlikte, yıllardır siyasi anlamda gergin olan Türkiye-Suriye ilişkilerinde gözle görülür bir düzelme yakalandı.

Beşar Esad'ın dünyaya dönük yüzü, Suriye'nin ekonomik ilişkilerinde de yepyeni bir dönem açılmasına neden oldu. Yıllarca Türkiye için atıl bir pazar olan Suriye, iyi değerlendirmesi halinde bugün çok ciddi bir pazar konumuna geldi. Türkiye'nin 90'larda, eski Doğu Bloku ülkelerinin de yakın geçmişte yarattığı pozitif yatırım olanaklarını, küçük eksiklerine rağmen bugün Suriye'de görmek mümkün.

Hükümet yetkililerinin yabancı yatırımcıya yaklaşımı olumlu, yatırım alternatifleri geniş, üretim maliyetleri ise Türkiye ile kıyaslandığında çok düşük.

Sözün kısası Suriye, yatırım ve ticari işbirliği anlamında kayda değer bir cazibe kazandı son zamanlarda. Peki bu cazip pazar konusunda Türkiye neler yapıyor? Doğrusunu söylemek gerekirse, "Hiçbir şey yapılmıyor" diyemeyiz, ama "yeterli" olduğunu söylemek de imkânsız.

Türkiye'nin en önemli sanayi merkezlerinden Gaziantep ile Suriye'nin Şam'dan sonraki ikinci büyük kenti Halep arası 110 kilometre. Karayoluyla 1 saatlik bir mesafe... Coğrafi anlamdaki yakınlığın yanı sıra kültürel ve tarihsel anlamda da iki kent arasında sıkı bağlar var. İki kent arasında çok miktarda akraba olan aileler var. 3 milyon nüfuslu Halep'te nüfusun önemli bir bölümü Türkçe konuşabiliyor. Yani bin bir güçlükle karşılaştığımız ABD ve Avrupa pazarlarıyla kıyasladığımızda, Suriye pazarı yatırımcılarımız açısından çok avantajlı bir ülke.

İşte bunca avantajlarına rağmen, iki ülke arasındaki bugünkü işbirliği potansiyeli ne yazık ki arzu edilen noktada değil.

 

Dünyada komşu ülkeler arasındaki ticari ilişkilere baktığımızda kıskanmamak elde değil. İskandinav ülkelerinde komşularla ticari ilişkiler yüzde 80, Avrupa'da yüzde 45'ler düzeyinde iken, Türkiye'nin komşularla ilişkileri yüzde 5'in üstünü göremedi bugüne kadar.

***
Suriye ile ticari ilişkilerimizi "çay-kahve-lokum" ticaretinin ötesine taşımalı, bu ülkede başlayan sanayileşme hareketini çok yakından takip etmeliyiz.
Yeni fırsatlar yaratmak ve ortaya çıkan fırsatları akıllıca değerlendirmek zorundayız.

Gaziantep ile Halep şehirleri bu fırsatların ortaya çıkarılması anlamında dinamo görevi üstlenebilir.Hükümetin, Gaziantep'in üstlendiği bu misyona destek olması, son zamanlarda Türk tarafından Suriye'ye yapılan ziyaretlerin, artan bir ivmeyle sürdürülmesi gerekiyor.

Bu ziyaretlerin yönlendirme ve yol gösterme anlamında da önemli etkileri söz konusu.
Zira, hükümetler nezdinde yapılan bu ziyaretlerden cesaret alan yatırımcılar ve işadamlarımız, Halep'i gerçek anlamda "komşu kapısı" yaptı. Öncüpınar Gümrük Kapısı'ndan her gün yüzlerce aracın ticaret yapmak için Suriye  tarafına geçişini büyük bir keyifle izliyoruz. Türkiye ile Suriye arasında kurulacak güçlü bir işbirliği ortamı, diğer sınır illerine de örnek teşkil edebilir.

Bu noktada Türkiye'nin Halep Başkonsolosu Sayın Hulusi Kılınç'ın varlığının ne denli önemli olduğunun da altını çizmek gerekiyor.Ziyaretlerimiz sırasında, Sayın Kılınç'ın Suriye hükümeti nezdindeki saygınlığına ve Halepli yerel yöneticilerle yarattığı sıcak ilişkilere gururla şahit oluyoruz.

Sayın Kılınç'ın kişisel katkılarıyla ortaya çıkan güzel tablo önemli bir gerçeği gösteriyor aslında bize. Dış pazarlarda güçlü bir yer edinebilmek için; işadamları ve yabancı temsilciliklerimiz arasında koordineli bir çalışma ortamı yaratmak şart.

Gaziantep ile Halep kentleri arasında kurulan işbirliği ortamının diğer sınır kentlerine, Sayın Hulusi Kılınç'ın sergilediği başarılı performansın da diğer diplomatlarımıza örnek olması temennisiyle...