TRAFİK GÜVENLİĞİ SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE BİLİMSELLİĞİN ÖNEMİ
ÜLKEMİZİN TRAFİK GÜVENLİĞİ SORUNU
 

Her yıl 8-9 bin kişinin ölümüne, yüz binlerce kişinin yaralanmasına ve katrilyonlarca liralık maddi hasara neden olan trafik kazaları gündemdeki yerini korumaktadır. Ülkemiz için vahim olan, taşıma miktarları ile mukayese edildiğinde diğer gelişmiş ülkelere göre ölüm ve yaralanmaların neredeyse 8-10 kat olmasıdır. Bu durum, ülkemizi trafik güvenliği yönünden en kötü olan ülkeler arasına sokmaktadır. Aslında sorun çeşitli vesilelerle yeterince ortaya konmuştur.
1995 TBMM Araştırma Komisyonu Raporu, 1995 yılında Cumhurbaşkanlığı'nca yaptırılan bir incelemenin sonuç raporu, Yollar Türk Milli Komitesi'nin 1994 tarihli raporu, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında çalışan ilgili özel ihtisas komisyonunun raporu, 2000 yılında konu ile ilgili olarak kurulan TBMM Araştırma Komisyonu Raporu, Trafik Güvenliği Yüksek Kurulu'nun 1997, 1998 kararları ve buna benzer dokümanlar başvurulabilecek önemli kaynaklar, uygulama için nispeten yeterli dokümanlardı.
Artık yeni ve bilinmeyen fazla bir şey kalmamıştır. İş, elde bulunan birkaç rapordan bilinen şeyleri alıp, istatistiki bilgileri güncelleştirerek yeniden rapor yapmak durumuna gelmektedir. Zamanla bazı kazanımlar olmuş, alınan kararların bazıları hayata geçirilmiş, ancak esasa yönelik fazla bir gelişme olmamıştır.
Aslında konu en üst seviyede de ele alınmıştır. Karayolu Trafik Güvenliği Yüksek Kurulu, Başbakan'ın başkanlığında 8 bakan, Jandarma Genel Komutanı, DPT Müsteşarı, 2 genel müdürden oluşmaktadır.
Bütün bunlara rağmen trafik kazaları ülkemizin önemli sorunları arasında yerini almaya devam etmekte olup, bu konuda günlük politikalar yerine ulusal stratejiler, hedefler, uzun, orta ve kısa vadeli planlar ortaya konmaz ve uygulamalar bu yönde gelişmez ise gündemden düşmeyecektir.
Trafik güvenliğinde neden iyileşme olmamaktadır?
Yukarıda sayılmış olan dokümanların tümünde pek çok neden sayılmış, çözüm önerilmiş, ancak bunlar yeterince hayata geçirilememiştir.
Ülke gerçekleri, kaynaklar, uygulayıcılar, kullanıcılar tespit edilmiş olan çözüm önerilerinin tümünü uygulamaya hazır değildir. Tüm önerileri aynı anda ele alamayacağımıza göre bir öncelik sırası belirlenmelidir. Bu öncelik sırasına göre uygulamaya konan belli başlı hususların diğer sorunlar üzerinde de olumlu etkisi olacağından mutlaka bazı sorunlar kendiliğinden ortadan kalkacak veya belirli oranda hafifleyecektir. Bazı kararlar alınmış ancak alınan kararların;

1- Mali portresi nedir?
2- Teorik olarak doğru olsa dahi pratikte gerçekleşmesi mümkün müdür?
3- Kararda kimlere ne görev verilmiştir, etkilenecek taraflar belli midir? Gerçekleşmemesi durumunda kim sorumlu olacaktır?
4- Hangi zaman ve eylem planına bağlanmıştır?
5- Gerekli kaynak bulunabilmiş midir?

gibi sorularının cevabı baştan verilmediği için kararlar uygulanabilir olmaktan uzak kalmıştır. Çeşitli idari ve teknik uygulamaların detaylarında bazı problemler mevcuttur. Bütün bunlar bizi bir noktaya getirmektedir. O da konuya bilimsel yaklaşımdır.
Konu ile ilgili olarak bilimsel temele dayalı hedef, strateji, planlar belirleyecek bir kurum yoktur. Bu amaç için çalışanlar yetersiz, başka başka ihtisas kurumlarının maiyetinde ve kaynaktan yoksun durumdadır. Bazı üniversitelerin çabaları belirli bir çizginin üzerine çıkamamaktadır.
1998-2002 yılları arasında ülkemizde uygulanmakta olan Dünya Bankası destekli Trafik Güvenliği Projesi kapsamında danışman olarak çalışan İsveç Swerod firmasının hazırladığı ve önümüzdeki günlerde kamuoyuna sunulacak olan nihai raporda yer alan olmazsa olmaz yedi öneriden üçü:

 Trafik güvenliği konusunda kapsamlı üniversite eğitiminin güçlendirilmesi ve trafik güvenliğinden sorumlu personel için özel kurslar düzenlenmesi.
" Ülke çapında kapsamlı ve güvenilir bir trafik güvenliği veri tabanı oluşturulması
" Uygulamalı trafik güvenliği araştırma ve geliştirme (AR-GE) çalışmaları için ulusal bir merkez kurulması


gibi bir bilimsel yapının organizasyonunu tanımlayan önerilerdir.
2002 yılının mayıs ayında gerçekleşecek olan kongre, trafik güvenliğinde bilimsel yaklaşıma katkı sağlayacağı gibi konular için bilimsel bir platform da teşkil edecektir.
Yukarıda söz konusu edilen proje kapsamında hazırlanan rapordaki çok sayıda öneriden biri de iki yılda bir uluslararası kongre, her yıl kongre, panel vb. etkinlikler düzenlemektir. Kongrede önemli hususlardan birini uluslararası olması nedeniyle trafik güvenliği sorunlarını önemli ölçüde çözmüş olan deneyimli ülkelerden katılacak kişi ve kuruluşlardan yararlanmak olacaktır.
Kongrenin, ülkemizin önemli sorunlarından birinin çözümüne katkı sağlamasını temenni ediyorum.